Kuyucaklı Yusuf


2004'ten beri, yaklaşık 14 yıldır kitaplığımda bulunan ve onlarca kez okumayı deneyip bıraktığım bir kitaptan bahsedeceğim bugün sizlere: Kuyucaklı Yusuf. İlk kez okumayı 5 yıl önce başarabildiğim çok değerli Sabahattin Ali'nin bu romanının da diğer romanları gibi oldukça başarılı olduğunu söylememe sanırım gerek yoktur. Okuduklarım arasında çaresizliği bu denli hissettiğim, bitirdikten sonra da etkisinden uzun süre çıkamadığım bir roman daha olmamıştı. Hiç ihtimal vermesem de Sabahattin Ali'yi hala okumadıysanız umarım bunu da diğer romanlarını da en kısa zamanda okursunuz. Ayrıca Sabahattin Ali Yusuf'un hikayesiyle birlikte kendi hayatından şeyler de anlatmış bizlere. Kitaptaki mekanların kendisinin yaşadığı yerler olması, Yusuf'un ve kendi babasının isimlerinin aynı olması, Yusuf'un da dünyayı anlamaya çalışırken yalnız olması birer tesadüf değildir.

Bu romanda Yusuf'un daha küçücükken eşkıyalar tarafından köyünün basılması ve hem yetim hem öksüz kalmasıyla başlıyor hikaye. Kaymakam Salahattin Bey onu evine alıyor ve Yusuf'un hayatı tamamen değişiyor. Salahattin Bey'in eşi Şahinde Hanım Yusuf'u asla kabullenemiyor. Yusuf kaymakamın kızı Muazzez hariç kimseyle uzun zaman boyunca konuşmuyor. Aslında buradan sonra bir çok şey daha yazabilirdim fakat hala okumayanlar da olabileceğini düşündüğümden burada kesmek istiyorum ve yazıma kitabın arkasındaki ufak değerlendirmelerle, yayın evinin yorumlarıyla son vermek istiyorum:

"Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu."

Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sonra ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikiyasenin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.

Sabahattin Ali büyük romanı Kuyucaklı Yusuf'ta lirik ve romantik bir kahramanın yanı sıra, zalim ve ağulu bir taşra portresini bütün aktörleriyle gözümüzde canlandırır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dangal

Can Dostum